27 Ağustos 2010 Cuma

Akıllı Delilik

 Sizlerde aynı şeyi yapabilmelisiniz; deliliği elden bırakmadan normal
insanlar gibi davranın. Farklı olmak riskini göze alın, ama bunu fazla
dikkat çekmeden başarmaya bakın. Gözünüzü şu çiçekten ayırmayın, gerçek
"ben"in ortaya çıkmasına izin verin. Gerçek ben nedir? İçindeki sen
,başkalarının biçimlendirmediği sen.
...-PAULO  COELHO-
 
 
 
 
Krallıkla yönetilen bir hayali ülke vardır.

Müneccimbaşı bir gün rüya görür ve gördüğü rüyayı şöyle tabir eder: Yağmurlar yağacak ve bu yağmur sularının bulaştığı sulardan içen herkes delirecektir.

Ülkenin Kralı bunun üzerine sarayın sarnıçla...rını temiz, insanların akıllılığını sürdürebilmelerine yetecek kadar su depo ettirir. Vakit gelir, yağmurlar yağar; bütün dereler, ırmaklar insanları delirten bu suyla dolar. Halk bir süre depoladığı suyla idare eder. Bir süre de susuz yaşamaya çalışır. Fakat susuzluk öyle bir noktaya gelir ki, delilik suyundan herkes içmek zorunda kalır.

Bütün halk delirmiştir.

Saray ise daha uzun bir süre akıllı kalmayı sürdürebilir: Fakat bu kez de halk saraydakileri ‘deli’ olarak adlandırmıştır. Sarayın sarnıçlarındaki su da giderek azalır, gün gelir tükenir. Kralın komutanları, vezirleri başta olmak üzere bütün yakınları, akraba ve taallukatı delirtici sudan içer.

Sarayda sadece Kral akıllı olarak kalmıştır.

KRAL- (Düşünce içinde) Evet, benim için yapılabilecek en iyi şey bu galiba. Delilik, dediğin gibi, bana Kraliçe ve halkla beraber rahat bir hayat veriyor. Peki akıl ne veriyor bana!

VEZİR- Hiç! Sizi halktan uzaklaştırıyor ve halk nazarında deli gösteriyor.

KRAL- Öyleyse deliliği seçmemem deliliktir.

VEZİR- Ben de bunu söylüyordum.

KRAL- Bilakis deliliği seçmek en akıllıca iş!

VEZİR- Şüphesiz.

KRAL- Öyleyse, akıllılıkla delilik arasındaki fark ne?

VEZİR- (Hayrete düşer) Bekle biraz, (Bir an düşünür) Bu farkı açıklayamam.

KRAL- (Aceleyle) Şu nehrin suyundan bir bardak da bana getir. Haydi!